SEYSELLER (SEYCHELLES)

      
 

SEYSELLER (SEYCHELLES)



Bizim tatiller hep son dakika planlaniyor ama sonuctan hep memnun kaliyoruz...Islerimin cok yogun oldugu bir donemde  ayarladik...
Burayi secmemizin nedeni sadece kucuk bir adada kalip oraya hapis olmuyorsun. Seyseller yuzlerce adadan olusuyor ama en onemli iki adasi MAHE ve PRASLIN ve ucuncu adayida sayarsak LE DIGUE. Bu adalarda araba kiralayip tum adayi kesfetmek mumkun.
29 Mart gunu Mahe’ye indigimizde sabah saatleriydi buna ragmen hava sicak ve nemliydi. Tabi ki kucucuk bir havaalani.
 

 Programimiza gore once Praslin adasinda kalacagiz. Havaalaninin onunden kalkan ve feribotlara servis yapan otobusleri buluyoruz. Otobus dolana kadar yarim saat beklememiz gerekiyor.
 
 


Havaalanindan cikista bizi boyle bir manzara karsiliyor

 

Her daim eglenceli bir sey bulunur

Okan bu arada Seysel Rupii’sine para ceviriyor. Lina keyifli ama birazda uykusunu alamamis hali var... 15-20 dakikada limana ulasiyoruz ve biletlerimizi aliyoruz. Epey kalabalik feribot yaklasik 40 dakika kadar kalkis satini bekliyoruz ama limanin arkasindaki cimlik ve golgelikli agaclik alanda. Daha once hic gormedigimiz renkte kuslar var burada cok guzel...


Bilet fiyati tek yon bir kisi ;Eur 43. Cat cocos firmasindan daha once saatler hakkinda bilgide almaniz yararli olacaktir cunku gun icinde cok feribot seferi yok.
CAT COCOS

PRASLIN ADASI
Katamaran tarzi bir feriborta biniyoruz. Icerisi klimali ve biraz rahatliyoruz. Yolculuk 45 dakika suruyor.Bu arada Lina hic adeti olmadigi halde kusuyor aniden Okan’in uzerine hem de 2 defa , sallantidan biraz deniz tutuyor. Neyse vardigimizda kucucuk bir limana geliyoruz. Otelin ulasimizi ayarlamadigimiz icin taksi beklemeye karar veriyoruz ama gelen giden pek yok...Okan orada musteri bekleyen bir araba kiralamacisina tesaduf ediyor ve taksi yerine sofor bizi kiralik arabamizla beraber otele birakiyor.

PALM BEACH HOTEL: Kucuk ama sevimli rahat bir oteldi. Odalar biraz kucukce olan havuza bakiyor

Palm Beach Otele vardigimizda bizi muthis kokteyllerimizle karsiliyorlar. Okan bu arada resepsiyondan harita ve bir takim bilgilerde aliyor.Odamiz guzel ve Lina’nin cocuk yatagida hazir daha onceden istedigimiz uzere. Odada hemen uzerimizi degisip sahil kenarina kesfe cikmaya karar veriyoruz.Kucuk otelimiz deniz kenarinda; sahili guzel ama deniz cok sig...Metrelerce yurumen gerekiyor...Biz de sadece sahil boyunce biraz yuruyoruz.

OTELIMIZIN SAHILI :Yuzmek icin ideal degil ama guzel bir Sabah ve aksamustu yuruyusu icin uygun

Ileride 3 cocuklu yerel bir bayan goruyoruz. Cocuklar agaclara tirmanip hindistan cevizi topluyor. Tam da istedigimiz macera. Okan hemen cocuklardan hindistan cevizi kirmayi, suyunu icmeyi ogreniyor. Suyunu icmeyi bitirince icindeki hindistan cevizinide yiyebiliyorsun...Lina’nin keyfine diyecek yok sahilde yuruyus ;cocuklar, midye toplama bir de coconut suyu ictimi...cok mutlu....Otele geri yuruyoruz. Madem denize girilmiyor havuza girelim diye. Bu arada hafif bir yagmur bastiriyor. Okan ve Lina  yine de havuza giriyorlar yagmur altinda...
Praslin’de pespese bar,restaurant ve dukkanlarin oldugu cok yogun bir merkez yok. Ancak Anse Volbert biraz daha otel ve biraz restaurantlari bulabileceginiz bir bolge. Dolayisiyla bu bolgede kalmak daha avantajli gibi. Kucuk ve sakin bir ada.

PIROGUE RESTAURANT
Tel: (248) 4236677
Kaldigimiz yere biraz uzak bu restaurant ama arabayla 10-15 dakika kadar. Biz adanin Grande Anse bolgesinde kaliyoruz ve adanin bir diger tarafi ise Anse Volbert’te gidecegimiz yer. Adanin cevresini dolasmayip ortasinda ki kestirme yoldan gidiyoruz. Bu restauranta aslinda rezervasyonla aliyorlar ama biz yine sansliyiz masa buluyoruz. Seysel spesyalleri var burada. Yemek keyifli ve biraz Hint yemekleri ve baharatlarindan esinlenilmis yemeklerde.Seysel mutfagina Creole mutfagi deniliyor. Lina’ya hemen sebze corbasi soyluyoruz. Bizde Curry’li ahtapot ,Fish roll (balik rolu) ,Fresh Tuna Tartar (taze tuna baligi ezmesi) deniyoruz. Buranin birasi olan Sey Brew markasini Okan hemen deniyor. Yemegimiz keyifli geciyor, biraz Lina karanlik mekanli restauranttan sikilmis ama getirdigim birkac oyuncak ile idare ediyor. Yemek toplam 55 Euro tutuyor.

Add caption
Add caption

 

Yemekte havanin sicak ve neminden dolayi uzerini cikaran Lina...

Cikista biraz yuruduk sokakta ve Ristorante da Luca Gelateria’da ki dondurmalari gorunce hemen denemeye karar verdik... Burasi ayrica yemek serviside veriyor. Daha sonra arabaya binip otelimize geri donduk.Lina yolda uyudu. Ve bizde odamizin balkonunda oturup biraz gokyuzunu seyrettik. Yildizlar o kadar net ve guzel gorunuyorki bu adadan....

OTELDE KAHVALTI

KAHVALTI TABAGIMIZ (Mango,Muz.Papaya,Avokado,Taze Coconut) Eger peynirsiz kahvalti edemem derseniz yaninizda getirmeniz gerekiyor. Ama omlet,tost ekmegi ve recel kahvaltilarda var...

 
Tam bir tropical ada kahvaltisi ; meyvalarla araniz iyiyse saglikli ve guzel. Minik muz, hindistan cevizi, papaya ,mango, avocado ve ananas.’dan olusan mini bir ordovr tabagi. Ayrica yine omlet istasyonu , corn flakes, yogurt, receller kahvelerimizde hazir...Lina cok mutlu ...Eeee kendisi bir meyva canavari oldugu icin yemek konusunda hic sorunumuz yok...Hele bir de kuslar saldiriyor masalardan biraz yemek kapabilmek icin. Kahvaltisindan sonra o kuslara ekmek atarken bizde kahvelerimizi rahatca icebiliyoruz. Otelin bahcesindeki agaclarda da hindistan cevizleri var muthis bir goruntu. Hindistan cevizinin suyunu alabilmek icin agaclara bidonlar baglamislar.

Okan, Hindistan cevizi agaclarindaki sutu nasil plastik bidonlara biriktirdiklerini  kesfediyor


 

Kahvaltidan sonra alin cay veya kahvenizi coconut agacinin altinda sezlonglarda keyif yapin...

ANZE LAZIO

 

 Dunyanin sayili en guzel ve en romantik plajlari arasinda ANZE LAZIO. Minik arabamiza biniyoruz. Okan araba kulanmaya alisti cunku burada trafik ters ve yollar cok dar. Elimizde haritamiz epey yol aliyoruz. Plaja yakin park edecek yer var. Agaclarin arasindan gecip muthis goruntusuyle plaja geliyoruz. Epey genis , Kristal kumlu ve denizin mavisinin guzelligi icin soylenecek soz bulamiyorum. Doga burada hic bozulmamis. Oyle semsiye, sezlonglar kumsalda saticilar filan yok... Yanimizdaki havluyu bir palmiye agacinin golgesine serip once bir manzaranin tadini cikriyoruz.



Tek kotu sansimiz maalesef deniz cok dalgali ; yuzmek ve snorkel yapmak icin cok uygun degil. Eger buradaki restauranta gitmeyecekseniz yaniniza biraz su veya icecek almanizi tavsiye ederim cunku cevrenizde alisveris edeceginiz bufe beklemeyin. Sonradan ogrendigime gore buraya yakin plajda 2 restaurant var. Bon bon Plume restaurant duyumuma gore cok iyi ama diger restaurant karsisinda Lezzet ve fiyat karsiligi acisindan cok da iyi duyumlar almadim.



 
Kumsal boyunca yurumeye basliyoruz va tabiki sayisiz fotograf cekerek. O kadar guzel bir manzara varki burada. Lina cok dalgali oldugu icin denize giremiyor ve hatta ben bile biraz girmeyi deniyorum ama cok kuvvetli. Okan giriyor ve snorkelle sadece yuzme mesafesinde cok guzel tropik baliklar goruyor. Lina’nin kova-kurek takimlari yanimizda o yuzden cok rahatiz...Saatlerce oynayabilir...Maalesef buradan ayrilmak zorunda kaliyoruz cunku yine cok ozel bir plaja yetismemiz gerekiyor...

ANSE GEORGETTE

 
 

 
Bu ozel plaj Lemuria Resort Otel’in icinde ve eger burada kalmiyorsaniz birkac gun onceden bu plaja girmek icin izin almaniz gerekiyor. Biz daha onceden saati ve gunu belirterek rezervasyonumuzu yaptirmistik. Kapida guvenlik gorevlileri muhakkak rezervasyon soruyor. Arabamizi park ettikten sonra buranin en kotu surprizi yaklasik 20 dakika plaja kadar yurumeniz gerekiyor. Normal zamanda kisa olabilecek mesafe sicak, nem ve zaten plajdan geldigimiz bir yorgunlukla bir de Lina’nin arabasi soz konusu olunca epey zorlu olacaga benziyordu. Neyseki burasi bir Golf resortu oldugu icin bos gecen mini Golf arabasi bizi aliyor ve plaja birakiyor. Plaja varmak icin 2 dakika kadar ormanlik bir alanda yuruyoruz ve yine muhtesem bir mavi tonu bizi karsiliyor.



Toplam plajda belki 20 kisi var-yok cunku sayili misafir kabul ediliyormus bu plaja. Yine bir palmiye agacina havlumuzu yayip gunes koruyularimizi suruyoruz. Yine maalesef cok dalgali deniz. Lina ile biz kumda oynarken Okan biraz kestiriyor. Yanimiza aldigimiz biraz kuruyemis, biskuvi ve icecek var yoksa burada ac ve susuz kalabilirsiniz. Hic bir yer yok bir sey satin alabileceginiz...Hayranlik verici sadece doga ve biz ; hic bir sey bozulmamis buralarda ve oyle de olacaga benziyor...





Sezlong ve Semsiyemi???? Onlarda ne...Iste gercekten dogasi bozulmamis korunmus cok guzel bir plaj...BU MUDUR-BUDUR...


Lina cok kuvvetli olan dalgalardan denize giremedi ama cok keyifliydi kumlarla oynarken...Sahile cocugunu birak saatlerce keyif yap....

Bir muddet sonra  deniz ve dalgalarin oturdugumuz yere cok yakinlastigini farkediyoruz muthis bir gel-git var. Bir anda toparlanmaya kalksakta havlularimiz dalgadan islaniyor. Hazirlanip hemen donus geciyoruz. Okan yine bir Golf arabasi durduruyor ve girise kadar bizi birakiyorlar neyseki. Otelimize geri donuyoruz...

LES LAURIERS RESTAURANT
tel: (+248) 4232241

 
Otelimizde hazirlanip daha onceden belirledigimiz bu restauranta gidiyoruz. Buraya gelmeden once muhakkak rezervasyon yaptirin. Konsepti acik bufe ; sebzeler ,salatalar , curry yemekleri , grill balik ve et ve tabi bir de tatli sunumlari oluyor.... Iki kisilik yemegimiz 65 Euro civari tutuyor ickilerimizle beraber. Tabi ki Seyseller mutfagi olan creaole tarsi yemekler hepside...

Muzlari gorunce dayanamayip isteyen Linam...Ascidan muzu kapti...


 
 

Lina'ma acil aciktigi icin corba istedik kolay yer diye fakat aci baharatli cikti...

 LA DIGUE ADASI

 
 Seysellerin 4. Buyuk adasi olan La digue’de en onemli plajlardan olan Anse Source D’argent’da gorulmesi gereken yerlerin basinda bulunuyor. Otelde tropical kahvaltimizdan sonra Praslin adasinin etrafinda arabayla dolasiyoruz ve 12.30’da kalkan feribotumuza binmek uzere limanda hazir oluyoruz. Inter Islad Ferry firmasi ve ucret bir kisi gidis-donus ; Eur 22. Donus saatimizin biletinide saat 18:15’e aliyoruz.
 
Adaya vardigimizda ulasim araclarinin genellikle bisiklet oldugunu goruyoruz. Lina’nin arabasi oldugu icin bizde sicakta plajinda icinde bulundugu parka kadar yurumemiz gerekiyor. 20-25 dakika yurumemize ragmen bu epey yorucu oluyor. Parkin adi L’Union Estate Park ve giris Eur 6 (100Seycelles rupi) Icerisinde buyuk kara kaplumbagalari ve vanilya agaclari var. Icerde de 15 dakika kadar yuruyoruz ve plaja parallel yola vardigimizda Lina’nin arabasini yurutmek daha da zorlasiyor.



 
Granit kayaliklarin olusturdugu plaj kucuk koylardan olusuyor. Geldigimizde biraz gec oldugu icin guzel mekanlar kapilmis ama yine de kendimize yerlesecek bir yer buluyoruz.  Cok keyifli ozellikle fotograf cekmek bu yerde ayri guzel. Kendinizi moda katalog cekildigi yerde buluyorsunuz. Plajda yengec yuvalari var ve bazen cok hizli hareket ederek kendilerini gosterip kaciyorlar.








Plaja yururken gordugumuz pizzasi ile unlu Pizzeria restaurant cok doluydu ve daha acikmadigimiz icin  donuste ugramaya karar veriyoruz. Vakitlice kalkip once Kara kaplumbagalarina ugruyoruz. Lina ve Okan kaplumbagalari cevrede bulduklari yesilliklerle besliyorlar.



Parkin cikisinda limana servis yapan otel minubusleriden birini durdurup bu yorgunlukla yurumemek icin biniyoruz. Pizzacida indigimizde buyuk bir hayal kirikligi yasiyoruz. Oglen tatiline girmis ve 6’da aciliyormus tekrar. Acliktan bayilmak uzereyiz ama cevrede liman yakininda ki bakkal haricinde bir sey yok. Bizde feribot saatine kadar bira ve biraz kuruyemis alip kaldirimda yorgunluktan cokuyoruz...
 
Berjaya Resort Pizzeria Restaurant
Praslin adasina dondugumuzde hemen kendimize yemek yiyebilecegimiz bir restaurant aramaya Anse Volbert bolgesine gidiyoruz. Hemen bir kalabalik ve muzik sesi bizi cezbediyor.Sansimiza ack alanda bir meydanda konser var ve bizde bu meydana bakan Beryaya Hotel’in Pizzeria restaurantina oturmaya karar veriyoruz. Hepimiz cok acikmisiz ama pizzalarin gelmesi epey bir vakit aliyor. Lina cok mutlu muzikle dans ederken bir taraftanda pizzasini yiyiyor. Yemek ve servis kalitesinin cok iyi oldugunu soyleyemem ama yerel ada halkini dans ederken seyretmek ve muzigi dinlemek cok keyifliydi....

VALLEE DE MAI

 
 
 
UNESCO’nun koruma alanlarindan biri olan Vallee de Mai ; dunyadaki dev Coco de Mer meyvasinin yetisitigi tek orman bolgesi. Icerisinde cesitli yuruyus parkurlari var. Biz Lina’nin arabasini almaya uygun bir yol olmadigindan ve yuruyusten bir muddet yorulacagini tahmin ederek en kisa parkuru tercih ettik. Ayrica giriste istenirse rehber kiralanabiliyor ama bizim vakit kisitli oldugu ve Lina ile rehbere cok konsantre olamayacagimiz icin tutamadik. Yuruyus dev agaclarin arasinda gercekten cok keyifliydi ve meyvalarida agaclarin uzerinde gorduk.


 



Fakat Lina’nin su istemesi ve sulugunu unuttugumuz icin donus yolunda Lina’yi oyalamak ve sicakta yoruldugu icin onu tasimak biraz zor oldu. Cikistaki standta meyvenin kurumus olarak bir ornegi var ve resim cekebiliyorsunuz. Fakat hic bir sekilde adada bu meyvanin satilmasi , yenmesi , ticaretinin yapilmasi yasak...Ancak kuru halini hatira olarak oldukca yuksek bir fiyata satin alabiliyorsun.



 

 


PRASLINDE BALIKCILAR

Adanin etrafini arabayla dolasirken bir koyun onunde balikciya rastliyoruz. Iste tuttugu baliklar ...Maalesef sadece fotograf cekildik baliklarla yemek kismet olmadi...


 



Adanin her tarafi guzel koylarla dolu, kesinlikle araba kiralayip kesfetmeye deger

 
AIR SEYSELLES (Pirpir ucak deneyimi)

 
Praslin adasindan Seysellerin en buyuk adasi olan ve havaalaninda bulundugu Mahe adasina geciyoruz. Prasline denizotobusuyle ilk gun gelmistik ama bu sefer adalar arasi oldukca kucuk olan ucaklari denemeye karar veriyoruz. Bu ucak biletini daha tatilimizi planlarken cok onceden aldigimizi belirtmek isterim. Otel ve havaalani kisa mesafede. Kiraladigimiz arabayi anlastigimiz uzere otoparkda acik olarak ve anahtari paspasin altina koyarak birakiyoruz. Sirin ama kucucuk bir havaalani. Lina yolda uyuya kaliyor ve ucagi bekleme salonunda yarim saat bekliyoruz. Toplam 10 kisi ya var ya yok. Kucuk ucaklari sevmeyen ben epey heyecanliyim. Linayi uyandiriyoruz binmeden once.Biberonla sutunu hemen hazir ediyoruzki yukseklince basinc kulaklarina zarar vermesin diye .Boylelikle bizde sadece 10 dakika suren muhtesem manzalarla dolu bu seyahatin keyfini cikariyoruz. Yukaridan kucuk tropical adalari ve denizin binbir tonunu gormek inanilmaz keyifli. Bir de ucakta icecek servisi olsa keyfime diyecek olmazdi dogrusu....


 
Indigimizde havaalaninda bizi daha onceden kiraladigimiz araba sirketinin gorevlisi karsiliyor ve arabamizi teslim aliyoruz. Araba kiralama gunluk Eur 35 civarinda.
 
Absolute Cars Tel : 2513173

Elimizde haritamiz unlu Beau Vallon koyundaki otelimize yol aliyoruz, yol yaklasik 20 dakika civarinda suruyor havaalinindan. Yesillikler arasindan birazda dar ve virajli yollar yine. Okan sagda direksiyonla kullanmaya iyice alisti arabayi.

CORAL STRAND HOTEL
Otelimizi kolay buluyoruz . Burasi biraz daha buyuk bir otel bu sefer. Resepsiyonda beklerken hemen taze tropical meyva sularimiz geliyor. Once gosterilen otel odasini cok keyifli bulmuyoruz biraz daha deniz manzarali bir oda istiyoruz ve hemen gorevliler degistiriyor odamizi... Ardindan otelde bir seyler atistirip deniz kiyisina gidiyoruz....Alabildigine uzaniyor kumsal ve maalesef yine dalgali deniz sansimiza....Lina kova kurekleri oldugu icin cok guzel oynuyor...Okan yine plajda biraz kestiriyor...Ben biraz yerlesmek icin otel odasina donmeye karar veriyorum . Lina ve Okanda otelin havuzunda biraz yuzuyorlar...

BOAT HOUSE

 
Aksam yemegi icin Creole mutfagin ile acik bufesi unlu olan Boathouse isimli restauranta gidiyoruz. Burasi otele yurume mesafesinde...Bizim icin yeni tatlar denemek keyifli oluyor ama damak zevki biraz sabit ve secici insanlar icin burasi cok favori olmayabilir. Bizim aile icinse mukemmel ve hemen hemen herseyin tadina bakiyoruz....




 
Lina yorgunluktan uyuya kaliyor ve ilk defa tum gun gunesin etkisiyle bende epey yorulmusum. Otelde odada deniz manzarasina karsi keyif yapmaya karar verdim..EEe tabi ilk defa bir de interneti acip dunyadan haber aldim birazda. Okan da otelin havuz kenarindaki canli muzik yapan bara indi. Bir futbol maci varmis onu seyretti....

MAHE ADASINI KESIF
 
Otelin kahvaltisi acik bufe ve gayet guzel...Epey kalabalik bir otel , odasi fazla ve dolu sanirim...Kahvaltimizdan sonra adayi kesfetmek uzere arabamiza bindik. Rotamizi harita uzerinden belirledik ve adanin ortasinda bulunan daglik alanda Morne Seychelles National Parkin icinden gecerek adanin kuzeyine gecmeye karar verdik. Dag yolu epey virajli ama keyifli. Biz bir ara agaclardan sarkan onlarca yarasayi gorduk.






Dagin tepesinde manzara noktasi var ve buradan tum Mahe-Eden Island manzarasi ve deniz cok guzel gorunuyor. Bir de onumuze tesaduf Cay Fabrikasi cikti. Bizde fabrikayi rehber esliginde gezip cayin nasil yapildigini dinledik. Cikista isterseniz seysellerde yapilan bu caylardan alabiliyorsunuz. Adanin diger tarafina gectigimiz yer Port Glaud ve buradan adanin guney kiyilari boyunca gezmeye karar verdik.

CHEZ BATISTA RESTAURANT
 
Arada guzel gordugumuz sahillerde durup denize girdik...Genelde sig olan yerlerde Lina cok eglendi... Kiyi boyunca her koy ayri guzel; tropical palmiye agaclarinin susledigi koylarda kendinizi mayo katalog cekimlerine gelmis gibi hissedebilirsiniz...Sahsen ben yuzlerce fotograf cektirdim...Daha onceden planladigimiz yolumuzun uzerinde olan Maria’s restaurant’a gittik.Baie Lazare koyunda olan ve methedilen bu  yere geldigimizde buyuk bir hayal kirikligi yasadik. Cunku haftanin bir gunu kapali olan mekan bugun kapaliydi...



Vakit epey gec olmustu ve karnimiz cok acikmisti ve yolumuza devam ettik. Takamaka koyunda Villas Chez Batista’s restaurantini bulduk. Fakat gec oldugu icin yemek servisi bitmisti ama cok ac oldugumuzu soyleyince bize sadece balik patates ve salata yapabileceklerini soylediler...Eee soguk biramizda olunca daha ne isteriz ki. Denize bakan tahta masalarda oturup; bir taraftan yemek cok keyifli... Yemek ve icecekler 55 Euro tutuyor.



 
Bir yan koydaki unlu otel Banyan Tree’yi kesfetmek icin gitmeye karar verdik. Cok sakin romantik ve guzel bir koyda konumlanmis otel...Icerisi epey keyifli...Biz biraz resim cekip sonra otelimize donus yoluna gectik... Adanin en guneyine indigimiz icin donus yolu epey surdu. Sicak ve nemin verdigi yorgunlukla otele gider gitmez kendimizi odamiza attik...

PORT LAUNAY

 
Buranin en guzel plajlarindan bir tanesi burasi cunku tuple dalmaya gerek kalmadan sadece snorkelle rengarenk baliklari , nemo ve tum arkadaslarini gorebiliyorsunuz. Buyulenmemek elde degil , mavi, pembe ,kirmizi, sari her tonda balik....Beyaz yumusacik kumlardan olusan plajda yine palmiyelerin altina havlunuzu atip bu dogal bozulmamis guzel ortamin tadini cikariyorsunuz. Ben kumsallarda sezloglar, semsiye, turlu restaurantlar beklerken buralarin dogal korunmasi ve goruntuyu etkileyecek hic bir seyin olmamasi cok etkileyici...




Kumsalda olan tek sey hindistan cevizi suyu satan yerliler. Sadece tahtanin uzerine hindistan cevizlerini koymuslar bir agactada hamaklari...Dunyanin en guzel isi bu olabilirmi acaba???? Tabi ki hemen hindistan cevizi sularimizi iciyoruz ve iclerini kirip yemeyide ihmal etmiyoruz. Okan issiz adada kalip hindistan cevizi ile yasamak konusunda epey profesyonellesti. Lina’nin keyfine diyecek yok sahilde kosuyor, kova –kurek oynuyor , bazen yuzuyoruz.

LA PERLE NOIRE RESTAURANT
 
Aksam yemegi icin daha onceden tavsiye edilen bu restaurant otelimize cok yakin ve yurume mesafesinde.Yemekler cok ozenli ve lezzetliydi . Hizmet ozenli ve de cok guzel, degisik tatlar denemek icin cok guzel bir yer.  Toplam yemek bedeli 55 Euro civarinda tuttu. Otele donus yolunda bir cesit gece pazarina rastladik. Cesitli hediyelikler , sokak yemek saticilari vazgecilmez Hindistan cevizi suyu tezgahi... Otele dondugumuzde Lina’nin hic uykusu yoktu, bizde havuz basinda canli muzigin bulundugu bara gittik. Lina meyvasuyu icti bizde kokteyllerimizi....

STE ANNE MARINE NATIONAL PARK – MOYENNE ISLAND
 
Mahe’nin sehir merkezi Victoria’ya gittik sabahtan ve oradanda teknelerin bulundugu bolgeye. St. Anne Marine National parka gitmek icin alti camli kucuk tekneleri kiralamak gerekiyor. Biz bu organizasyon icin biraz gec kaldik. Cok daha onceden rezervasyon yapmamiz gerekiyordu. Neyseki sansli olarak bir tane tekne bulabildik. Italyan bir aile ile birlikte seyahat ettik. Yanimizda Lina oldugu icin tum gunluk turu degil yarim gunluktura katildik. Tum gun turlarinda adada mangal yapiliyor ve aksamusutune kadar deniz keyfi yapilabiliniyor.



 
Lina teknede kucagimizda sallantidan uyuya kaldi. Ilk olarak mercanlarin orada yasayan yuzlerce baligin oldugu bir bolgeye geldik. Once camli bolmeden teknenin altindaki resifleri ve baliklari zledik. Sonrada baliklari besledik. Insanlara cok aliskindi baliklar belliki...Biraz daha ilerledikten sonra dalis yapilacak bolgeye geldik. Once Okan snorkelle daldi ve sonra da ben....Inanilmaz buyuleyici bir sualti dunyasi var burada. Yuzlerce cesit balik rengarenk. Hic ayrilasim gelmiyor adeta ruhsal terapi gibi geliyor bana...Yaptigimiz en onemli hata sanirim bir sualti kamerasi almamamiz olmus bu tatilde. Vaktimiz doluyor ve tekneye cikmak zorundayiz.


 
Bir sonraki duragimiz kucuk bir ada. Robinson cruose adasi veya bir diger adiyla Moyenne Island. Zamaninda bu kucuk adayi 50 yaslarinda bir ilgiliz adam bu adada yalniz yasamak icin cok cuzzi bir fiyata satin aliyor. Burada kendine kucuk bir ev yapiyor. Ayrica dev buyuk kaplumbagalar ve kirmizi renkli bu bolgeye ait kucuk kuslar getiriyor. Adam vefat edince bu guzel sirin ada turistlerin ugrak mekani halini aliyor. Adaya geldigimizde bizi 5-6 tane dev kara kaplumbagasi karsiliyor...Kuslar gercekten kirmizi ve cok guzel. Lina’nin keyfine diyecek yok tabi.



Ada etrafinda bir tur atiyoruz. Denize giriyoruz; su berrak kumsali guzel....Maalesef bizim icin donus vakti geliyor.Victoria’ya donuyoruz. Unlu meyva-sebze-balik pazarini geziyoruz. Birazda hediyelik esya dukkanlarina bakiyoruz. Unlu saat kulesinin onunde fotografda cekildikmi Seysellerde yapilacak seyler arasindan epey bir maddeyi sildik demektir.

MARIE ANTOINETTE RESTAURANT
 
Adini sikca gordugumuz ve otantik creole mutfaginin ornekleriyle unlu olan bu restauranta gidiyoruz. Biz tum masalar dolu beklerken sadece biz variz. Creole mutfagindan olusan bir set menu var ve cok cesit yok. Lina’ya sade makarna soyluyoruz ne de olsa belki karisik sulu degisik baharatli yemekler gelirse midesini bozmayalim diye...


Buranin bir diger spesyalitesi de yarasa yemegi. Sadece adi boyle diye dusunmeyin gercekten yarasa eti geliyor... Tabi ki yemedim zaten vegeteryan olmak isteyen ama basaramayan ben bir de inek , tavukdan baska hayvanlar yemege karsiyim...Okan denedi ama.O yeni seyler olsun ne olursa olsun dener...Acikcasi ben yemekleri burada cok basarili bulmadim ki genelde biz yeni tatlara acik bir aileyiz...55 Euro odedik bu yemek icin.

ANSE ROYALE


 
Adanin kesfetmedigimiz diger kiyisina ve onerilen bir baska koy Anse Royale’e gittik. Bu plajin denizi de gayet keyifli. Biraz sig ama ilerledikce snorkelle yine resifleri bulup rengarenk baliklari seyredebiliyorsun. Tabi ki hindistan cevizi agacindan kocamin toplayip kendi cabasiyle kirdigi hindistan cevizi suyunu icip  bir de guzel yiyiyoruz... Bugun son gun ve Lina’nin kova ve kureklerini tasimayip orada bulunan yerel halktan bir ailenin cocuguna hediye birakiyoruz.

EDEN ISLAND


 
Ogleden sonra gezmek ve aksam yemegi yemek icin Eden Islanda gidiyoruz. Burasi yabancilarin gayrimenkul almak icin tercih ettigi kendine ait plaji da olan villalardan olusuyor. Icerde buyuk bir yat limani , alisveris merkezi ve restaurantlar var...Gezdiktan sonra epey kalabalik bir mekan olan Bravo restaurant-bara giriyoruz. Oldukca popular bir mekan ve sans eseri bir masa buluyoruz, o da en son kuytu bir yerde. En son aksam yemegimiz yine deniz mahsullerinden olusuyor ve 85 Euro tutuyor.
Kalkip otele donus yoluna gecerken Viktoria sehir merkezinin orada bir kalabalik ve muzik sesi duyuyoruz. Lina hemen isaret edip ‘partiye gidelim’ diye israrci olunca biz de ugramaya karar veriyoruz. Tam da istedigimiz atmosfer.


Reggea canli muzik- Bob Marley parcalari ve  tum yerel halkla beraber dans ediyoruz.... Okan biryerlerden bira buluyor. Seysellere veda gecemizde bu konser harika...Bir anda Lina arabasinda bu gurultulu muzikte uyuyor inanilir gibi degil... Buralardan donus zor bu konser guzel bir gule gule oldu bize...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MAURITIUS

BALI (ENDONEZYA)